Salı, Mayıs 31, 2022

liam gallagher - c'mon you know

heh geldi benimki. naber len? şerefsiz senin yüzünden ölüyordum 4 yıl önce. kırık bir kol ve bir sürü mental değişiklik bıraktın gittin bana şeytan görsün yüzünü. 


bu albümdeki sesini de o duysun. nasıl bir oynamadır bu sesle? muhtemelen sesi falan kalmamış. temiz vokal verebilmek için sesiyle bilgisayarda oynamışlar da oynamışlar. ilk 3 şarkıda duyduklarıma inanamadım. 3. şarkıda da kim olduğunu bilmeden dinliyor olsaydım "you know what i mean" lafı geçmese mümkün değil tanımazdım sesini(yeah yeah). ha bildim de ne oldu? albümü 2 kere dinledim. aklımda kalan başka hiçbir şey yok. serdarcharliebrown'un boklama bloguna hoşgeldiniz. rock'n roll kralıyım diye caka satıyorsun bize yıllardır be adam. bu nedir? bunu sadece meraktan dinleriz. o da senin lanetli hatırın için. şu anda bunu yazarken 5.şarkı "too good for giving up" çalıyor bende. sivrisinek sesi gibi geliyor sesi inanamıyorum. sadece dikkatimi birazcık çeken şarkı 11 numara "better days" oldu. onda da ufacık güzel davul atakları vardı ve liam'ın sesindeki bildik çatallanmayı 2-3 kere veriyor o yüzden. başka bir şey yok. dinlemeyin vakit kaybı.

Perşembe, Mayıs 19, 2022

The Smile - A Light For Attracting Attention

The Smile albümü gelmiş. The Smile nedir diyenlere; Thom Yorke, Jonny Greenwood ve Sons of Kemet davulcusu Tom Skinner'ın oluşturduğu bir grup. Thom Yorke ve Jonny Greenwood kimdir diyen de varsa git kardeşim hadi yanlış gelmişsin. Neyse.

Şu günlerde Radiohead'sizlik kafama vurmuşken baya iyi zamanlama oldu benim için. Kid A, Amnesiac, Hail To The Thief zamanları karışımı gibi geldi bana. Çok da farketmez. Thom Yorke ne yapsa dinlerim diye düşündüm hep. Son zamanlarda bolca sıçmıştı ya neyse (laf soktum Thom Yorke'a evet). "You will never work in television again" ilk bakışta en hoşuma giden şarkı oldu. Ama kim bilir hangi şarkıları çıkaracağız içinden zaman gösterecek. "Thin thing" ve "We don't know what tomorrow brings", ne oluyor orada yahu diyip bunun adı neymiş diye kafamı kaldırdığım ilk şarkılar oldu mesela. Albümleri çözmenin umduğumdan daha fazla zaman istediği konusu kafamı kurcalıyor son zamanlarda (ama hala kötülemekten geri durmuyorsun serdar). 

Ülkede Radiohead konseri izleyemeyeceğimiz gerçeğini bir yana bırakırsak, bir ihtimal sevgili dinazorlarımız The Smile'ı getirmeyi düşünürler belki (kimse bana grup kaşelerinin pahalı olduğu yalanından bahsetmesin sakın. Arctic Monkeys getirilebiliyor. yutmuyorum artık). İnsanların hepsinin bir an önce ölmesi gerektiği fikrim sabit olsa da genel geçer kurallar diyor ki; insanların bir takım hakları var. Radiohead de bu hakların ihlal edildiği yerlerde konser vermeye sıcak bakmıyor. The Smile bakar mı bilmiyorum (bakmaz). Yani bir kaç bağnaz dana yüzünden hala Radiohead izleyemedim. Neyse konumuz bu değil. Sızlanmayı bırak git izle serdar. Kafamızı siktin. Şimdilik canlı Radiohead izlediğini söyleyen herkesi öldürme hayalimde kalıyorum. Pandemiden önce Ed O'Brien konseri vardı Radiohead'e en yakın şey olarak. Sonrası malum. İptal. Heyecanı hoştu. Hoş demişken; hoş! Gelseler bile gidebilecek miyiz? Kim bilir... Arctic Monkeys'e gidebilecek var mı aranızda? Karaborsacı zengin ediyoruz. Konu kapanmıştır bence.

Edit:
Yazıyı yazdığım ve yayınladığım zaman arasında geçen 5-6 günlük dönemde "Free in the knowledge"a takıldım kaldım. Muhteşem bir vokal perfonmansı. Son zamanlarda kulağıma ilişen en duygusal şarkı. 


Spiritualized - Everything Was Beautiful

Herkes gitti mi? İyi. Ben geldim. Neden gittin, neden geldin? Size ne be. Hadi başlıyoruz. 

Kaldığımız yer Spiritualized'mış. Tamam işte devam edelim oradan. İyi bildiğim yer. Bilirsiniz zor zamanlarımda iyi bildiğim yerlere sığınırım. Sığındım işte tamam mı? Neden gittin, neden geldinmişmişmişmiş.

Jason Pierce abim de öyle yapmış yeni albümünde. Sığınmış. Daha albümün 1.saniyesinden "Ladies and Gentlemen We're Floating in Space" matematiğiyle karşı karşıya kalıyoruz. 

1. Şarkı "Always together with you" albümün adını söyleyen hanım ablanın sesiyle açılıyor. Diğer albümlerin hiçbirinde bunu yapmadığını bilenler için (-ki muhtemelen bilmiyorsunuz. tamam artık biliyorsunuz) 2. bir LGWFS muhteşemliğiyle karşı karşıya kalacak mıyım acaba sorusunu sorduruveriyor hemen. Dakikalar ilerliyor. 

2. Şarkı "Best thing you never had" bu albümün "Come together"ı olmaya çalışıyor. 2. şarkı hızlı ritmli olsun. Tıpkı LGWFS'teki gibi... Hmmm işte ben tam burada kıllanmaya başladım. Bu Spiritualized albümü çakması falan mı neler oluyor? 

3. Şarkı "Led it bleed (for Iggy)"... for Iggy... for Iggy.. Iggy Pop için değildir herhalde. Araştırmadım kim o Iggy diye. Zor geldi. Neyse... Bi dakika! Abi "Amazing Grace" albümünde de "The ballad of Richie Lee" vardı. Muhteşem şarkıydı, harikaydı. Ama sürekli "şunun için bunun için" diye şarkı isimleri koyduğunda bende "ee biz bunu daha önce görmüştük" düşüncesi iyice bastırmaya başlıyor. Hatta tam burada ip koptu evet. 

Albümün geri kalan kısmında 7. şarkı "I'm coming home again"deki muhteşem gitarlar dışında elle tutulacak, akılda kalacak hiçbir şeye rastlayamadım. Evet Jason Pierce'tan sadece gitar duymak da yeterli belki. Bugüne kadar sadece bu yüzden Spiritualized hastası biri oldum ama sürekli aynı yemeği yemek gibi geldi bu albüm bana. Büyük hayal kırıklığı. Yarın birisiyle muhabbet ediyor olsam yeni "Spiritualized albümünde şu var bu var" diyemeyecek olmak canımı sıktı (eee? bir saattir şu var bu var diyorsun ya serdar? iyi olmadı bu ama silmicem) Albüm kapağıysa tam bir tasarım harikası bu arada. Yine ilaç konseptine devam. Sığınmak...

Neyse işte bu albümü dinleyeceğinize gidip eski albümlere dalın derim. Belki açılış şarkısı hanım ablanın sesiyle başlayan başka albümü de vardır. Bi bakın bakalım.