Pazartesi, Nisan 30, 2007

Hastalıklı Şarkılar

Aklıma takılan birkaç tane şarkı var. Çok hastalıklı geliyorlar, çok tuhaflar. Bir o kadar da harikalar.

Zaten bütünüyle hastalıklı bir grup Deerhoof. Apple O' albümlerinin 10 numarası "Panda Panda Panda"da tam hakkını veriyorlar.
Deerhoof - Panda Panda Panda

Lamb için de hemen hemen aynı şeyi söyleyebiliriz. Neredeyse bütünüyle hastalıklı. "B Line", Fear Of Fours albümlerinin 3 numarası. Solist Lou Rhodes'un acaip vokali. Çok iyi de bir klibi var.
Lamb - B Line

Tim Buckley'nin 1970 çıkışlı Starsailor albümünün 7 numarası. İngiliz Starsailor grubunun isim babası. Zamanında tutulmamış bir albüm. Tim Buckley'nin avangart jazz, jazz-rock, folk birleştirme denemelerinin tuhaf ötesi sonuçlarından.
Tim Buckley - Star Sailor

Angelo Badalamenti ve James vokali Tim Booth iyi melek ve kötü melekçilik oynuyorlar. Ex-Suede gitaristi Bernard Butler eşliğinde. Booth And The Bad Angel albümünün 6 numarası "Life Gets Better".
Booth And The Bad Angel - Life Gets Better

Suede'den Dog Man Star albümünün açılış şarkısı "Introducing the Band". Bir Intro. Garip bir intro. Dainomm dainomm...
Suede - Introducing the Band


Babasının oğlu demem. Değil. Müziğin oğlu mu diyelim? Demeyelim neyse. Ölümünden sonra yayınlanan albümü Sketches for My Sweetheart the Drunk'ın ikinci cdsinin 5 numarası Murder Suicide Meteor Slave. Tuhaf, hasta bir kaos.
Jeff Buckley - Murder Suicide Meteor Slave

Longpigs şarkısı. Vokalist Crispin Hunt'ın detone, çatlak sesi çok garip zaten. B side olarak yayınlanan Gangsters. Gitarda Richard Hawley var dikkat.
Longpigs - Gangsters


Neyse yeter bu kadar.

Pazar, Nisan 29, 2007

Rock'n Coke 2007 Start Verdi

Geçen gün mail geldi Rock'n Coke'tan. Grup seçmek için. Muhtemelen yine headliner olarak yaşlı ve yeni albüm yayınlamış isimler seçilecektir. Eh ister istemez Nick Cave, Beck, Jarvis Cocker ve The Good The Bad & The Queen isimleri akla geliyor. Listede şu isimler var(En çok istediklerimi kalın ve büyük yazdım);
Aerosmith
Air
Arcade Fire
Arctic Monkeys (gelecekleri çok konuşuluyor)
Badly Drawn Boy (fena olmaz hani)
Basement Jaxx
Beck (inşallah. çok isterim)
Bloc Party
Bloodhoung Gang
Blur (dağıldı ki. nasıl gelsin?)
Bob Dylan
Chris Cornell
Clap Your Hands Say Yeah
Coldplay (hiç yoktan iyidir)
Damien Rice
David Gray
Evanescence (geliyor ama rock'n coke'a değil)
Fall out Boy
Flaming Lips
Foo Fighters (allah korusun)
Frank Black (tombiş amca da fena olmaz hani)
Franz Ferdinand (bize bir borçları var zaten. geliyorlardı ama iptal etmişlerdi)
Gossip
Green Day (allah korusun)
Grinderman/Nick Cave (inşallah. aslında çok uygun. hatta muhtemel)
HIM (allah korusun)
Interpol (inşallah)
Jarvis (içime doğuyor, çok istiyorum)
Jesus & Mary Chain
Kaiser Chiefs
Keane
Kings of Leon
Klaxons
LCD Soundsystem

Lenny Kravitz
Linkin Park
Lou Reed
Manic Street Preachers (muhtemel. yeni albüm nedeniyle)
Maroon 5 (aman kalsın. kusucam)
Massive Attack (festivale gelmesin, tek gelsin)
Muse (arka arkaya mümkün değil)
My Chemical Romance
New Order (fena olmaz)
Nickelback
Nine Inch Nails
Oasis (ah korktum. üstümüze tükürmeyeceklerse gelsinler)
Panic! At the Disco
Pearl Jam (sevmem ama istiyorum)
Primal Scream (ah ne güzel olur)
Queens of the Stone Age
Radiohead (hahah. şaka bu. festivale gelmesinler. gelmezler zaten. aman yazamayacağım)
Rage Against the Machine (uuu ne güzel olur tam da birleşmişlerken)
Rammstein
Razorlight (çok güzel olur)
Red Hot Chili Peppers
REM (hmm. eh)
Richard Ashcroft (keşke)
Scissor Sisters
Sigur Ros (aman aman. keşke keşke)
Stereophonics (harika olur çok sevinirim versiyon1)
Supergrass (harika olur çok sevinirim versiyon2)
The Decembrists
The Doves
The Fray
The Futureheads
The Go! Team
(sahnede süperler. müthiş bir show olur)
The Good, The Bad & The Queen (işte bu da olabilir. içime doğuyor zaten. bayılırım)
The Hives
The Killers (inşallah inşallah)
The Magic Numbers
The Raconteurs (sanmam)
The Rapture (radar-live'a geliyorlar zaten)
The Roots
The Smashing Pumpkins (olası. yeni albüm nedeniyle)
The Strokes (keşke. ama sanmam)
Tool
Travis (en çok istediklerimden. ama festival olmasa olmaz mı?)
TV on the Radio
Velvet Revolver
White Stripes (inşallah)
Yeah Yeah Yeahs

Perşembe, Nisan 26, 2007

The Long Blondes'da Radar'a yakalandı.

Fazla olmaya başladı. Çok sevgili plak şirketimiz Rough Trade'in İngiliz indiecileri The Long Blondes da Radar-Live 2007'de. Buna dayanabilecek miyiz?

Cumartesi, Nisan 21, 2007

Eh İşte! Neredeyse Smashing Pumpkins

Billy Corgan grubunu geri istiyordu. "Çalıştı çabaladı ve Smashing Pumpkins'ini yeniden kurdu" gibi görünüyor. Ama işin aslı pek öyle değil. Smashing Pumpkins adıyla ama sadece Billy Corgan ve davulcu Jimmy Chamberlin'li kadroyla yeni albüm Zeitgeist 7 temmuzda yayınlanıyor. Şarkı listesi de belli olmuş;




1. "Doomsday Clock"
2. "7 Shades of Black"
3. "Orchid"
4. "That's the Way"
5. "Tarantula"
6. "Starz"
7. "United States"
8. "Never Lost"
9. "Bring the Light"
10. "Come On (Let's Go)"
11. "For God and Country"
12. "Pomp and Circumstance"


Zaten pek sevdiğimi söyleyemem. Albümü dinlemeyi bile düşünmüyorum.

Pazar, Nisan 15, 2007

3 Efsane Basçıdan FREEBASS

Önemli bir haber. 3 efsane basçı; Andy Rourke (The Smiths), Peter Hook (Joy Division & New Order) ve Gary "Mani" Mounfield (The Stone Roses & Primal Scream) Freebass adı altında bir albüm çalışmasına girişmişler. Vokallerde çeşitli isimler yer alacakmış. The Charlatans'tan Tim Burgess şu an için ilk isim. Diğerleri de muhtemelen Liam Gallagher (Oasis), Ian Brown (The Stone Roses) ve Bobby Gillespie (Primal Scream) olacak. Soundu New Order, The Stone Roses ve biraz da The Smiths'in dans parçaları gibi olacakmış. Zaten son zamanlarda djlik yapan bu üçlüden bir dans müziği albümü gelecek muhtemelen. Önemli bişey bu.

Cumartesi, Nisan 14, 2007

Deerhoof

San Francisco'lu Deerhoof 12 Nisan gecesi Bant dergisinin organizasyonuyla Babylon'daydı.
Deerhoof dinleyicisi değilim. Veya şöyle demeliyim; Deerhoof dinlemeyi istediğim ama bir türlü beceremediğim gruplardandı. Eminim herkesin bu şekil bir kaç grubu vardır. En büyük sorunum solist Satomi Matsuzaki'nin sesiydi (Biliyorum ki pek çok dinleyeni o ses için seviyor grubu ama zevkler, renkler falan filan. Neyse) Ama bir sorun da mükemmel gitarlarıydı ki konsere gitmeye son dakikada karar vermemin nedeni de bu gitarlardı. Verdiğim en iyi kararlardan biriymiş meğer.

Babylon'a girdiğimizde sağda solda ufak kağıtlar vardı ve üstlerin de "Deerhoof konser esnasında sigara içilmemesini tercih etmektedir. Özellikle sahne önünde sigara içilmemesi rica olunur" yazıyordu. Eh konserlerde en büyük derdimin sigara dumanı olduğu düşünülünce sevindirici bir gelişme. Salona girdiğimde Grangulez çalıyordu fakat onlar için birşey söylemek istemiyorum. Geçtik.

Yer itibariyle tam baterinin önündeydim. İlk dikkatimi çeken şey baterinin küçüklüğüydü. Alışmışız devasa boyutlu 4-5 davullu ve zilli baterilere. Ama o baterinin başına daha sonra neler geldi bir bilseniz. Geçtik.

Sahneye çıktılar. Hani gruplar hemen çıkar çıkmaz başlarlar ya çalmaya, Deerhoof'un öyle bir derdi yoktu. Yavaş yavaş hazırlandılar. Sahnenin sağına soluna bakındılar, ceketlerini, gömleklerini çıkardılar, baterist Greg Saunier abartıp (aslında abartmamış sonra anlaşıldı) ayakkabıları ve çoraplarını da çıkartınca 2. bir Art Brut faciası yaşamaktan korktum ama korkulacak bir şey yokmuş meğer. Konuya girelim artık, Greg Saunier'in neden ayakkabılarını çıkarma ihtiyacı duyduğunu çalmaya başlayınca anladık. Hiçbir şeyin ona engel olamayacağını göstermek istemiş. Muhteşem bir bateri gösterisi yaptı bütün gece. Zaten bir torba dolusu bagetle çıktı ve çalarken kırdıklarının haddi hesabı yoktu. Ayaklarının altı marangoz dükkanına döndü. Hadi bageti anladık ama beyimiz bununla da yetinmeyip zilini de kırdı. Sürekli olarak davul derisinin vidalarını sıkıştırmaya uğraşması da cabasıydı. Konser sonunda bagetlerin ikisini kapmanın sevincini yaşıyorum ayrıca.
Greg Saunierden rol çalmak için uğraşanlar da vardı tabi sahnede. Satomi Matsuzaki'nin yer yer koreografili, yer yer hoplayıp zıplamaya dayanan dansları ilginçti. Sesini hiç duyamadığımı da itiraf edeyim (Aslında bu benim için sevindirici bir durumdu) Konsere gidiş nedenim John Dieterich de beni haklı çıkarttı. Sadece onun için bile gidilirmiş gerçekten. Bir ara üçünü de yerde gördük, bir ara öyle bir azdılar ki hangisini izleyeceğimi şaşırdım ki bu duruma pek sık rastlayamıyoruz.
Sadece bir buçuk saat kadar sahnede kalıp kulak zarlarımızı sonuna zorlamalarına rağmen mükemmel bir konserdi. Yetmedi.

Perşembe, Nisan 12, 2007

Dandadadan - Zın Zın

Dandadadan ikinci klibini Zın Zın'a Peyote'de canlı kayıtla çekti. Buyurun.

Come Together (Elbow & I Am Kloot)

26. Uluslararası İstanbul Film Festivalinde gösterilen The US vs John Lennon filmi ile bağlantılı olarak "Come Together" adı altında iki Manchester grubu Elbow ve I Am Kloot Garajistanbul'daydı.

I AM KLOOT

Radio Eksen Dj'lerinin yaklaşık 1 saatlik çeşitli Manchester gruplarını içeren playlistinin ardından sahneye ilk önce I Am Kloot çıktı. Çoğunlukla yayınlayacakları albümlerinden şarkılar vardı listelerinde. "To You" söylemeden önce Elbow solisti Guy Garvey de sahneye gelip şarkıya aynı mikrofondan eşlik etti. Tabi gecenin anlam ve önemi dolayısıyla bir John Lennon şarkısı da söylemeleri gerekiyordu haliyle. Bu görevi de The Beatles şarkısı Bulldog'la yerine getirip sahneyi Elbow'a bıraktılar.

ELBOW

Öncelikle söylemem lazım ki solist Guy Garvey bugüne kadar izlediklerim arasında en sıcak kanlı solist kesinlikle. Seyirciyle dialoga girmekten hiç çekinmiyor. Henüz 1 sene bile geçmeden ikinci kez ziyaret ettiler İstanbul'u. Babylon'daki konserlerinden pek farklı bir listeleri yoktu. Ama Elbow'un yarattığı atmosferi de oluşturabilen grup bulmak gerçekten zor. "McGreggor"daki davul şovu, muhteşem "Fugitive Motel" ve biste çaldıkları "New Born" performansları özellikle harikaydı. "Forget Myself" esnasında Guy Garvey geçen sefer yaptığı gibi seyirci arasına inmeye yine niyetlendi ama sanırım Garajistanbul'un sahnesi yüksek geldi ki sınırdan döndü. Kimbilir belki de ön taraftaki seyircinin biraz durgun olması da etkili olmuş olabilir.

John Lennon şarkısı "Cold Turkey"in sözlerini kağıttan okuması ve kendilerini meşhur eden şarkıların başında gelen "Fallen Angel"ı çalmamaları hayret vericiydi. Son şarkı olarak The beatles şarkısı "Don't Let Me Down" için I Am Kloot üyeleri ve Manchesterlı bir gitarist beyi de sahneye çağırarak hep beraber "sözlerini kağıttan okuyarak" konseri bitirdiler.

We're still ok Guy;)

Salı, Nisan 10, 2007

JAMES GELİYOOOOOOOOOOR

BU GÜNÜN TARİHİNİ YAZIYORUZ HEMEN; 10 NİSAN. BUGÜN BAYRAM; J A M E S BAYRAMI. DAHA 3 AY ÖNCESİNE KADAR DAĞILDI DİYE BAHSETTİĞİMİZ JAMES ÖNCE TOPLANIP MUTLU ETTİ, ŞİMDİ DE RADAR LIVE SAYESİNDE TÜRKİYE'YE GELİYOR. MUTLU OLMAK İÇİN ARTIK BİR ŞEYE GEREK YOK. YÜCE TIM BOOTH'U ÇIPLAK GÖZLE GÖRECEĞİZ, BULUTLARA DEĞECEK BAŞIMIZ. SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN. JAMES GELİYOOOOOOOOOOR!!!



Ah tabi başkaları da var. Tamam JAMES deyince gözüm başka birşey görmüyor ama line-up muhteşem ötesi. Şu şekilde;

Yerli
Gevende
Neon
Clique
Grangulez
Sakin
TNK
Popcorn
Fungu
Fuat
Replikas
Duman
Babazula
Supercharger

Yabancı
James
Marilyn Manson
Beirut
Piano Magic
Cocorosie
Nouvelle Vague
The Horrors
CSS
Easy Star All Stars
Ellen Allien & Apparat
Jamie Lidell
Joan As Police Woman
Juliette and The Licks
Booka Shade
The Rakes
The Rapture
Norman Jay
Osunlade Yoruba Soul Orchestra
Peter Bjorn and John
Plan B
Radioslave
CSI 9

Yerlilerinin bugüne kadar gelmiş geçmiş en mükemmel konser kadrosu olduğu kesin. Hiç kimse tartışamaz bile.

Yabancılar aslında çok sevdiğim gruplar değil. Cocorosie, Nouvelle Vague, CSS dinleyemiyorum. Ama seyretmek zevkli olacak kesin. Piano Magic harika sürpriz. The Horrors da varmış aaaa şimdi farkettim harika. Easy Star All-Stars yine geliyor radiohead idman yurdu-pink floydspor maçının rövanşı oley. Julietteciğim de geliyor görememiştim oh oh. AAAA The Repture!!! o ne zaman sıkıştı araya of of of. Beirut inanılmaz, gevende'yle arka arkaya çıksınlar yarıştıralım muhteşem. Marilyn Manson pek bir sırıtmış ama eğlencenin hakkını verir o, güzel, Korn morn olacağına o olsun, güleriz en azından. Ve tabii ki JAMES :)))))


ÇOK YAŞA RADARLIVE