Son zamanlarda hiçbir albümü bu kadar çok beklememiştim sanırım. Tamam çok heyecanla beklediğim başka albümler de var, örneğin şimdi bu yazıyı hazırlerken Spiritualized'ın yeni albümü Songs in A&E'i ilk defa dinliyorum. The Verve ve James albümleri de heyecanlandırıyor beni şu anda. Ama ilk kez albüm çıkaracak bir grubu beklemenin heyecanı bir başka. Sakin bunu yaşattı bu albümle. "Hayat" 7 Mart'tan beri de dinlenebilir halde.
Albüm isminden başlayalım hemen. 11 şarkının 7 tanesinin içinde "Hayat" kelimesi geçerken başka bir isme zaten gerek yoktu muhtemelen. Sahnede çaldıkları pek çok şarkıyı albümde göremedik ama. Aslında bu da bir nevi umut veriyor. 2. Albüm için materyalin çoğu hazır durumda. Yine de "Küçük Prens"i biraz daha bekleyecek olmak can sıkıcı.
Sakin'in müziğinde vokal ve davul baş öğelerdi. Bağıran cayır cayır gitarlar duymak zaten hiç mümkün olmadı. Naif müzik. Demo kayıtlarını dinledik aylarca. Onlarda solist Onur'un vokali biraz daha buğulu ve açıkçası daha ingiliz tarzı, heceleri biraz yuvarlayan bir tarzdı. Ama albüm kayıtlarında çok net, açık bir vokal var. Aslında Sakin'i sahnelerinden bilenler için biraz beklenmedik bir durum oldu. Davul kayıtlarıysa özellikle dikkat çekecek kadar iyi. Sonuç olarak beklediğimden biraz farklı ama beklediğimiz kadar iyi bir albüm diyebilirim.
Çokça duyulan/okunan bir durum Mor ve Ötesi benzerlikleri. Evet gerçekten de hatırlamamak mümkün değil. Özellikle MVÖ'nin "Bırak Zaman Aksın" albümü zamanlarını bana da hatırlatıyor. Ama bu durumla ilgili Onur'un geçen gün Yüxexes'te çok güzel bir açıklaması oldu. "İnsanların sahip oldukları referans noktaları bu benzetmeyi getiriyor" gibisinden birşeyler söyledi. Gerçekten de kişi Mor ve Ötesi dinliyorsa, diğer bir takım gruplara yabancıysa tabii ki bildiği şeye benzetecektir. Yine Onur'un söylediği isimler olan Mogwai, King of Convenience, Sigur Ros, Radiohead gibi isimleri düşününce ve referans noktası olarak bunları seçtiğimiz zaman bu kez de bu isimlere benzetmek mümkün olur. Bu tamamen kişilerin müzik birikimiyle ilgili bir durum. Açıkçası kişisel düşüncem James albümlerine yegane benzetebileceğim albümdür Hayat. Aynı anda neşeyi ve hüzünü yaratabilmesini, vokal&davul ilişkisi ve netliğini de kaynak olarak gösterebilirim.
Grubun henüz kurulma aşamasında elektronik altyapılı deneysel çalışmalar yapmış olsalar da önemli olanın "şarkı" yapmak olduğunun farkında Sakin.
3 yorum:
ben de çok şiddetli bir biçimde travis'in the man who albümünü hatırlıyorum.
driftwood'un gitarları ve sentetik sezar'ın sonundaki 'baktığın gün söyle açık mı'dan önceki gitarlar neredeyse birebir aynı. sentetik sezar driftwood'a benziyor mu? hayır, kesinlikle benzemiyor. hiç benzemiyor. e peki nasıl oluyor bu? allahın hikmeti işte.
bi de onur bana jeff buckley'i hatırlatıyor.
mor ve ötesi'ni hatırlatan tek şarkı A1. başka yok.
"Grubun henüz kurulma aşamasında elektronik altyapılı deneysel çalışmalar yapmış olsalar da önemli olanın "şarkı" yapmak olduğunun farkında Sakin." diyerek bayağı mühim bir laf etmişsiniz bu arada. bir çok derde derman olmuş bence bu cümle ;)
yeni "şarkı"ları da heyecanla bekliyor olacağız.
güzel valla
Yorum Gönder