Pazartesi, Temmuz 24, 2006

bernard butler

tam ordaydım. hayatımın en güzel anı.



"gitarist aranıyor , müzik tanrısı ya da yetenek önemli değil heyacan yeter the smiths, bowie, pet shop boys tarzında". 90'ların başında tam da indie müziğin öldüğünün düşünüldüğü zamanlarda böyle ufacık bir ilan birsürü şeyi başlattı. teşekkürler brett anderson.

bernard butler. suede'in eski gitaristi. suede, dog man star albümleri ve sci-fi lullebies (my insatiable one, to the birds, where the pigs don't fly, he's dead, the big time, high rising, the living dead, my dark star, killing of a flashboy, whipsnade, modern boys'u o çaldı) b-sideında çaldı. suede'in hiç kuşkusuz en iyi dönemleri onun zamanlarındaydı. 1994'te anlaşmazlıklar nedeniyle grubu terketmesinden sonra brett anderson hiç bir zaman eskisi gibi mikrofonuyla haşır neşir olamadı. çünkü asla bernard kadar iyi solo gitaristi bulamazdı. bulamadı da. suede konusuyla daha sonra ilgilenicem ama bernard'ın müzik kariyeri anlatılırken sadece bikaç kelimelik suede anlatmak yine de az görünüyor. en iyisi görerek anlamak. buyurun love and poison dvd'si he's dead kaydı. brett-bernard ikilisinin en mükemmel hallerinden biri;

Love & Poison - He's Dead


tabi suede'ten sonra boşta duracak hali yoktu. önce "All About Eve" solisti Julianne Regan'la grup denemesi başarılı olmadı. 1997'de ise müthiş bir beraberlik direkten döndü. Nick Mc Cabe'in The Verve'den ayrılmasından sonra kısa bir süre Richard Ashcroft'la beraber stüdyoya girdi ama malesef devamı gelmedi. belki de müthiş bir gruptan olduk. ama belki de daha müthiş bir birlikteliğin sahibi olduk.

vokalist David Mc Almont'la beraber 1996'da "The Sound of McAlmont & Butler", 2002'de de "Bring It Back" isimli iki albüm yayınladılar. bu birlikteliğin düetten daha öte grup olmaya doğru gittiği de son derece aşikar. tıpkı kendilerinin de dediği gibi. iki albümden de şarkı seçip bu diğerlerinden daha iyi demek o kadar zor ki. tek yapılacak şey iki albümü de baştan sona dinlemek. inanın bir saniye bile sıkılmaya müsade etmiyor her ikisi de. zaten butler'ın gitarının en önemli özelliği de bu sanırım. şarkının her yerinde gitardan ses gelmesini durup beklemek yerine onu her an çalıyor olmak. yeni albüm hazırlıkları da şu sıralar sürüyor.

bernard butler'ın kariyeri sadece gruplardan ibaret değil. 2 tane de solo albümü var. people move on (1998) ve friends and lovers (2000). özellikle aşk şarkılarıyla bezenmiş albümlerinde butler'ın en sevdiği iş olan gitar soloları tabi ki en geniş yeri tutuyor. albümlerin en çok eleştirilen kısmıysa kesinlikle butler'ın sesi. çatallı ve ince bir sesi var. kendi şarkılarına çok yakışan bir ses olmasına rağmen hiç şüphesiz gitarist olması ön yargıyı da beraberinde getiriyor. ama bir gitaristin sesini yorumlamak ne kadar doğrudur tartışılır. (ben tartışmam ama. abestir deyip geçerim. ve geçtim)

konu bernard butler olunca "müthiş beraberlik"lerden daha bol bişey sadece gitar soloları aslında. o konuya da sonra giricem ama önce anlatılacak bikaç müthiş beraberlik daha var. bunlardan birisi "booth and the bad angel" albümü.

Image Hosted by ImageShack.us

james'in alamet-i farikası Tim Booth, karanlıklar lordu Angelo Badalamenti ve bernard butler'ın adını birlikte anmak bile tüyleri ürpertirken karşımıza "booth and the bad angel"ın çıkması mucize gibi birşey. "dance of the bad angels","life gets better" veya "butterfly's dream" tek başlarına sıradan bir albümü bile yüceltecek durumda. ama böyle bir üçlü için gayet mantıklı bir durum bu. butler albümde i believe, hit parade, heart ve butterfly's dream'de gitar, stranger'da gitar, bas ve piano, old ways'de de piano çalmış diğer şarkıların da prodüksüyonuyla ilgilenmiş.


sırada the venus in furs var. "velvet goldmine" soundtracki için kurulmuş küçücük fıçıcık ama içi yeterince dolu grupçuk. radiohead dimaları thom yorke ve johnny greenwood, roxy music saksafoncusu andy mackay ve basçı paul kimble'la beraber 2hb, ladytorn, babies on fire ve bitter-sweet'te çalmış bu albüm için butler. filmi seyredenler bilir. en etkileyici sahnelerden birinde brian slade ve kurt wild sahnede babies on fire'ı çalmaktadırlar. aslında bunu bernard butler ve johnny greenwood'un beraber çaldığını düşününce butlersever bir radyokafanın ne halde olabileceği düşünün lütfen. o düşündüğünüzü allah size de nasip etsin inşallah.

bunlar dışında Edwyn Collins'in albümlerinin prodüktörlüğüyle beraber bazı şarkıların gitarlarını da çalmış. Aimee Mann, Bert Jansch, The Veils, Frank McCourt, Eddi Reader ve Neneh Cherry'nin albüm prodüktörlüğüyle ilgilenmiş. ayrıca The Libertines'in "what a waster" isimli single'ının prodüktörü. güzel çocuk Pete Doherty'i bulup çıkardı demek gibi birşey bu da. bide Sophie Ellis Eextor'ın "shoot from the hip (2003)" albümünde gitar ve keyboard çalmış.Sparks, The Cranberries, Paul Weller, Teenage Fanclub ve The Manic Street Preachers ile birlikte de bazı konserlerde konuk olarak çalmış. sparks'la televizyon şovu için çaldıkları "this town ain't big enough for both of us", manics'le çaldığı "stay with me" ve "motorcycle emptiness" videolarını izleyiniz;

Manics - Stay With Me (with Bernard Butler)


Manics - Motorcycle Emptiness (with Bernard Butler )



Sparks
Video sent by serdarcharliebrown


sinema macerası sadece velvet goldmine ile sınırlı değil. Mike Barker 'in yönettiği, John Hannah ve Jason Flemyng'in başrol oynadıkları 1997 yılı yapımı "the james gang (aile çetesi)" isimli filmin müziklerini yapmış. davullarda Steve White (paul weller (the jam)'in grubu the style council davulcusu. oasis davulcusu alan white'ın da abisidir kendileri) ve mızıkasıyla da Johnny Marr (the smiths..malum) kendisine eşlik etmiş.


ve tabi ki The Tears. 2005 yılında süper bir haber aldık ve brett-bernard ikilisinin küslüklerini sona erdirdiklerini öğrendik. "here come the tears" albümleri belki doyurmadı ama sadece ikisinin tekrar birlikte olduğunu görmek bile yetti. ayrıca bunu tam anlamıyla rock'n coke 2005'te "gördük". konser bernard butler açısından incelendiğinde kendilerini pek de umursamayan seyirciyi bir gitaristin nasıl canlandırabileceğinin dersini verdi. sahnede yapamadığı tek şey ise havaya attığı su şişesini tekmeleyememekti. konser performanslarındaki aşırı uzun ama insanı kendinden geçiren mükemmel gitar sololarını görmedik biz ama bu onun en önemli efsanelerinden birisi.

son derece fanatik bir the smiths hayranıdır. vejetaryan olması morrissey'den etkilenmemidir bilinmez ama akıl hocası olarak Johnny Marr 'ı tercih etmiştir. lakabı bernie'dir. evlidir ve zamanında küs olduğu hiçbir suede üyesini düğününe çağırmamıştır. son olarak johnny marr ve bert jansch'le düetlerini izleyip belgeselimsi yazıyı bitirelim.


Bert Jansch with Bernard Butler & Johnny Marr - River Bank

1 yorum:

Dila dedi ki...

Brett ile Bernard' ı aynı sahnede görebilmeyi isterdim..bir daha böyle şans bulunmaz çünkü..