Dikkat: Bu yazı 5 temmuz perşembe 03:40-06:17 arası İstanbul-Kaş ve 6 temmuz cuma 02:22-04:10 arası Kaş-İstanbul şehirlerarası otobüslerinde el feneri ışığında yazılmıştır.
Bitti Radar. Baştan başlayalım.
29 Haziran Cuma
İzmir'den gelen ablam ve arkadaşı arabayla aldılar beni. Servislerle ilgili ahkam kesemiyorum o yüzden. Araç park yeriyle çadır alanı arasında alçak bir tel örgü vardı. İçeri kaçak malzeme sokmak çok kolay görünüyordu. low low low söyleyip hoplaya zıplaya kapılara giderken çantanın sapı koptu. Sakin olmak gerekiyormuş meğer. sapı kopuk kocaman çanta xray cihazına sığmayınca anlaşıldı ki içeri kaçak malzeme sokmak için tel örgüleri aşmak gerekmiyormuş. Stick deodorantın ne olduğunu bilmeye görevli sırt çantamın içine bakma gereği bile duymadı. Yani istesem içeri bomba sokabilirmişim. Ya da kocaman bir şişe smirnoff da sokulabilirmiş(kehkehkeh). Küçücük çadır alanına girdik ki her yer karanlık. Çadır kurmak falan filan. Tabi bu sırada ilginç birşey dikkat çekti hemen, saat daha 00.30 civarıydı ve festival alanındahiçbir müzik sesi yoktu. Son dakika değişikliği Mor Ve Ötesi biz henüz gelmeden inmiş sahneden. İlginç bir sessizlik vardı. Sonra bir ilginçlik daha, saat 02.30 civarı içki satışı bitmişti. Sony Ericsson Walkman Arena'ya uğrayınca da cıstak cıstak müzik ve beceriksiz barmenin zebil ettiği köpüklü biraya kavuştum. Yeter uyuyalım.
30 Haziran Cumartesi
Eğer festivalciyseniz havanın en güzel olduğu gündü. Neyse ıvırı zıvırı bırakıp konserlere geçeyim.
Fungu (W)
Kendi şarkıları ve coverlardan oluşan bir liste seçmişler. Ana sahnenin ilk konseri olmasının da etkisiyle izleyen baya insan vardı. Fungu iyi bir grup ama konser sürelerinin hiç yeterli olmayacağını daha ilk konserden anlamamızı sağladılar. Fungu için bara gitmek gerek.TNK (M)
Neon konseri öncesinde sadece 2 şarkılarını dinleyebildim. Çok şık giyinmişler. Tebrik ederim. İleride çok tutulacaklar onlar.
Neon (W)
Yaktınız beni diyip başlayayım. Sıcak yüzünden kalabalık olmadı(bidaha bu cümleyi söylemeyeceğim, çünkü hiçbir amatör grubun konseri sıcak yüzünden dolmadı). Neon bildiğim Neon'du. Sahneleri harika. Hareketli ve eğlenceliler. Bir ara attığım çığlığa hepsinin birden bana bakıp gülmesi de çok komikti. Onları dinlerken çok kötü yanmışım ve sırtım soyuluyor şu anda. Hepsi Neon yüzünden. Not: Bütün pazar sabahı ve öğlenini beraber geçirdiğimiz çok sevdiğim dostlar onlar. Sağolsunlar.
DANdadaDAN (M)
En kalabalık gündüz konserlerinden biriydi. Pek havaya girememiş gibi gördüm onları. Oradaydılar. Sanırım sadece o kadar. DANdadaDAN için bara gidin. Başka bişey söylemeye gerek yok, onlar muhteşem.
DANdadadan konseri sonrası Tim Booth'la karşılaştık. Bunu daha sonra biraz daha ballandırarak anlatıcam sanırım. Festivale dönelim.Tabi bu karşılaşma sonrası cumartesi günü James konserine kadar yalan oldu diyebilirim. Beirut, Nouvelle Vague, The magic Numbers'ın sahneye çıkacağı aklımın ucuna bile gelmedi ve üçünü de görmedim bile. Ama pek umurumda değiller şu anda.
Easy Star All-Stars (M)
Bir ara çadırıma doğru giderken önlerinden geçtim. Tim Booth'un heyecanıyla unuttum gitti onları da. Ama tam oradayken Paranoid Android çalarak beni tutmayı başardılar. Sonuna kadar da durmayı başardım. Çok neşeliler, daha önce izlemiştim de cila oldu. Güzel.
The Rapture (W)
Tim Booth şokunu kısmen atlatıp sahnenin oldukça uzak bir köşesine dikildim. İlk 3 şarkılarını dinleyip sıkıldım ve James konseri heyecanı ağır bastı. Bir bira eşliğinde minderlerde James'e hazırlandım. Pardon, Rapture hiç umurumda değildi.
James (W)Hayatımın konserlerinden biri. Yüce Tim Booth ve sesi. Önde ve biraz sağdaydım. Tim Booth konser öncesi konuşmamızda gözünün bizi arayacağını söylemişti ve gördü de. "She's a star" söylerken gözümün içine baktığınını biliyorum. Sahneden ayrılırken de son bir gülücük attı. Daha ne isterim ki. Muhteşem bir konser.
...ve sonrası. yine karşılaştık ve bu sefer tanıdı. Onu da sonra anlatırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder