Salı, Nisan 29, 2008

Supergrass - Diamond Hoo Ha

Gerçek bir britpop efsanesi daha. Supergrass da albüm yayınladı 1 ay kadar önce. Bunlar ne güzel günler böyle.

Vokalist Gaz Coombes ve davulcu Danny Goffey'nin beraber kurdukları The Jennifers'ı da dahil edersek yaklaşık 17 senelik arşivlerindeki çizgilerini yine korumuş Supergrass. "Pumping on Your Stereo", "Mary", "Caught By The Fuzz", "Grace", "Brecon Beacons" gibi hitlere her zaman ulaşmak zor tabiki ancak zamanla değer kazanabilecek bir albüm hazırlamışlar. "Diamond Hoo Ha Man", "Bad Blood", "345" benim en çok dikkatimi çeken şarkılar oldu. Ama bu da muhtemelen tempolarından dolayı. Zira albümleri henüz yeni dinleme aşamalarında ister istemez hızlı şarkılar dikkat çeker ama sindirmeye başlandığında başka şarkılar da değer kazanır. Bu albüm için "When I Needed You"yu ve muhteşem saksafon destekli "Whiskey & Green Tea"i bu duruma örnek gösterebilirim. Supergrass genel olarak hızlı tempolardan oluşan şarkılar yaptığı için de albümlerinin ilk dinlemelerde bile çok sevilme durumu gayet doğal. Supergrass'ın gönlümüzdeki yerinin sağlamlığı da albümün sürekli el altında olacağının garantisi. Belki de en istikrarlı grup onlardır.

Supergrass - Diamond Hoo Ha Man

Supergrass - 345

Supergrass - Whiskey & Green Tea

Pazartesi, Nisan 28, 2008

EKLEME: Travis konserinin ön grubu tahmin edildiği üzere Sakin oldu.

Pazar, Nisan 27, 2008

Dolaşmak

25 Nisan Cuma. Can sıkıntısıyla yol boyu kağıda düşülen notlardan derleme.

Sabah evden çıkmadan önce bütün gün huysuz olmaya kendi kendime söz verdim. Kaşlarımı çattım, suratımı buruşturup çıktım dışarı. Kırtasiyede gayet ılımlıydım. Kırtasiyede ne kadar huysuz olabilirsin ki. Soğukmuş hava. Kafama kapşonumu da geçireyim, saçlarımı düzeltmeyi unuttum çıkarken. Açım.
Bu otobüse binmeyeyim. Bidahakinde de oturacak yer vardır...Oh varmış.
Kargo - Yanımda sen olmayınca. Bütün gün çekmece çekmece dolaşıcam. 15dk varmış vapura. Bir sososli yiyeyim. Hmmm...
Akbil butonunu ıskaladım. Gece hiç uyumadım ki, gözüm doğru düzgün görmüyor. Kapşonumu takayım. Gözlerimin morluğu görünmesin. Biri şu Klaxons'u susturabilir mi? Kalem bile elimde durmuyor.
Çok halsizim uykum var. Married with kids.
İnsanların suratına böyle şiş gözlerle dik dik bakmaya devam edersem bugün dayak yerim. Uykusuz okuyayım.
Sakızım kalmamış. Şu büfeden alayım...Pfff kim gidecek oraya kadar boşver.
Vapur iskeleye çarpınca herkesin sallanması ne komik. Sakız alayım.
Chewy meyve bahçesi. Çirkinmiş.
Soru: Bozuk para çıkmayınca tam parayı utana sıkıla vermek mi daha iğrenç yoksa para üstü olarak bir tomar bozukluk almak mı?
Kızın şeffaf çantası var. İçinde ne var ne yok görünüyor. İğrenç.
Supergrass süper bir grup.
4 kişi karşılıklı oturuyorlar. Tramvayda. 2si kız 2si erkek. Kızların ikisi de kitap okuyor, erkeklerin ikisi de kızları seyrediyor. Bu anları yakalamaya bayılıyorum. Yer de Gülhane Parkı önü. Acaba ceviz ağacı olmanın mantığı da böyle anları yakalamak mı? Kızlardan birisi o şeffaf çantalı kız.... Boys&Girls başladı. Beyazıt durağındaki kız ayağını Boys&Girls ritminde sallıyor.
The Longpigs - Lost Myself. Bu anda tramvayda oturacak yer buldum. "I have lost myself I cannot sleep". Geç kaldım belediyeye.
Su içince ağızdaki sakızın sertleşmesi iğrenç.
Bodysnatchers'ın 3.dksından sonraki gitar yükselişi muhteşem. Öğle tatili. Geç kaldım.
Yine o üst geçit.
Bigün inat eden bir japon olursa tüm hayatımın kamera kayıtlarına ulaşabilir. Her adımda kamerasına çeken bir japon görüyorum. Küçükçekmece Belediyesi'nde çekim yapmak için benim gittiğim günü mü beklediniz? Japonya'nın en ünlü adamı olmama çok az kaldı. Sadece farketmeleri gerek.
Belediyede sandalyede uyuyakalmak.
Esniyorum, esneyince gözlerim yaşarıyor, gözlerim yaşarınca burnum akıyor. Sonuç: Uykum varsa burnum akar.
Memuru beklerken kafayı duvara dayayıp uyuyakalmak.
Tespit: "Uykusuzlukta herşey değerini kaybeder"; Birine çarparsın, dönüp özür dilemek gereksiz gelir, ufak bir çarpma, ne olur ki. Dik yürümek neden ki, nasıl olsa çevredeki kimse beni görmüyor şu anda. vs.
Bu kuleyi klibe sokmak nasıl bir mantık? Altı üstü Büyükçekmece işte.

Aklımdan bunlar geçerken sırasıyla bunlar çalıyordu;
Four Tet - Joy
Spiritualized - Ladies and Gentlemen We Are Floating in Space
Kargo - Yanımda Sen Olmayınca
Radiohead - Airbag
Rufus Wainwright - Cigarettes and Chocolate Milk
Klaxons - Golden Skans
Strangelove - Married with Kids
The Verve - Star Sail
Supergrass - Diamond Hoo Ha Man
Strangelove - Living With the Human Machines
The Tears - Refugees
Blur - Girls & Boys
The Longpigs - Lost Myself
Blur - She's So High
Ed Harcourt - The Stom Is Coming
Morrissey - I Will see You In Far Off Places
The Longpigs - Frank Sonata
McAlmont & Butler - The Theme From McAlmont & Butler
Radiohead - Down Is The New Up
Graham Coxon - I Can't Look At Your Skin
Radiohead - Bodysnatchers
Ian Brown - Time Is My Everything
Travis - The Fear
The Tears - Autograph
Booth And The Bad Angel - Dance of the Bad Angels
The Longpigs - Blue Skies
Jarvis Cocker - Don't Let Him Waste Your Time
James - How Was It For You
James - Waterfall
Elbow - Grounds For Divorce
The The - Dogs Of Lust
The Strokes - Heart In A Cage
Thom Yorke - The Clock
The Charlatans - A Day For Letting Go
Jens Lekman - The Opposite of Hallelujah
The Verve - On Your Own
Arid - Words
The Notwist - Gravity
The Long Blondes - Round The Hairpin
Cajun Dance Party - Buttercups
Gorillaz - Tomorrow Comes Today
Travis - Happy to Hang Around
Mew - Snow Brigade

Cuma, Nisan 25, 2008

Travis 27 Haziran


Ayrıntıları daha tam belli değilmiş ama 27 Haziran'da sonunda Travis izleyebileceğiz. Kaynak: Murat Abbas

Edit: Haber Travis official sitesinde de doğrulandı. "Friday 27 June
Binboamania Festival Istanbul, TR" Binboa votkanın sponsorluğunda festival denmesine aldırmamamız gereken konser. 2 mayısta bilet satışları da başlıyormuş yani 2 mayısa kadar sahnesi ve ön grubu da belli olacaktır.

Çarşamba, Nisan 23, 2008

Marion - EP

Marion'ı bilir misiniz? Dağınık geçen yılların sonrasında 21 Nisan'da Marion 10 yıl sonunda yeni Ep yayınladı. Eski kadrolarından sadece vokal Jaime Harding ve gitarist Phil Cunningham kalmış ama bu da yeterli aslında. Uzun zaman önce onlarla ilgili bir yazı daha yazmıştım. Bilgi için okuyabilirsiniz. 4 şarkılık ep'nin 2 şarkısını da vereyim. Marion'la ve Jaime Harding'le tanışın efendim.

Marion - Hurricane

Marion - Oh Lord

Marion Myspace

Cumartesi, Nisan 19, 2008

Cajun Dance Party - The Colourful Life

Benim uzun zamandır takip ettiğim bir gruptu. Ama fırsat olmamıştı işte bişeyler söylemeye. İlk duyduğumda henüz singleları bile yoktu. Nerden duydum? Tabiki Bernard Butler'dan. Butler'ın prodüktörlüğünü yaptığı bir başka grup da Cajun Dance Party. Ama bu sefer biraz daha dikkat kesilmek gerekiyor çünkü debut albüm için son derece güzel bir albüm var önümüzde. Vokalist Daniel Blumberg'in yer yer cızırdayan garip bir sesi var. Mesela Buttercups'ın 3.25. sn'sinden sonra yaptığı şeyleri yapmaya cesaret edemiyor çoğu vokalist. Ayrıca gitarlar biraz kulak kabartıp dinlendiğinde Bernard Butler kokusu geliyor. Singlelardan "Amylase"in girişindeki klavye de şarkıya hayran olmak için yeterli oluyor. Ama tam bir albüm bütünlüğünden bahsetmek biraz zor. Yani şarkı şarkı ilgilenmenin gayet olağan olduğu bir albüm. Haftaya yayınlanacak.

Cajun Dance Party Myspace

Cajun Dance Party - Buttercups

Cajun Dance Party - Amylase

Black Kids

Amerika'dan yepyeni bir indie rock grubu. Baya hareketliler. İsimlerine de aldanmayalım ki fotoğrafta da görüldüğü üzere, amaan öyleler işte. Çok fazla hoşuma gittiğini söyleyemem aslında. Peki neden buradalar? Bağlantımız Bernard Butler. "I'm Not Gonna Teach Your Boyfriend How to Dance with You" isimli singleları Butler'ın prodüktörlüğünde yayınlandı. 2007 çıkışlı "Wizard of Ahhhs" isimli bir de EP'leri vardı. Benden de haber vermesi. Bu gibi gruplardan aslında etrafta o kadar çok var ki bir çırpıda 10 tane sayılabilir. Neyse bakalım.

Black Kids Myspace

Spiritualized - Songs In A&E

Albüm için yazmaya giriştim ama ne diyeceğimi bilmiyorum ki. Çok fazla konuşmaya da gerek yok zaten. Spiritualized'ın hüznü yine her zamanki gibi. Bir zamanlar Jason Pierce'ın sesinin yetersiz olduğunu düşünürdüm ama sanırım daha iyi kavramaya başladım. Albümlerin tümünü bir kerede dinlemek her zaman grupları tam olarak tanımak için en doğru yol oluyor. Spiritualized çok fazla ilgi gösterilen bir grup değil. Bu da albümlerinin tümünün değil sadece klip şarkılarının biliniyor olmasından kaynaklanıyor. Albüm bütünlüğünü sağlamakta onların üzerine yok gerçekten. "Ladies And Gentlemen We Are Floating In Space" albümlerinin bu konudaki başarısı zaten dillere destan. "Songs In A&E"de bu durumu pekiştirmek için şarkı aralarına "Harmony" adı altında 6 adet küçük soundlar sıkıştırarak belki de varılabilecek son noktaya ulaşmışlar. Toplamda yaklaşık 51 dakikalık muhteşem bir hikaye dinliyormuş gibi. Her zaman Spiritualized şarkılarını western filmi müziklerine benzetirdim. Yine aynı şey oldu. "i gotta fire", "soul on fire", "you lie you cheat", "baby i'm just a fool" harika şarkılar. "the waves crash in" keza aynı şekilde mutlaka dinlenmesi gereken bir şarkı. "sitting on fire"ı ise ayrı bir yere yazmak gerekir, boş bir anınızda yakalanırsanız ağlatma garantili diyebilirim. Yine de şarkı ayırmadan, albüm bütünlüğünü bozmadan dinlemek en gereklisi. Bu yüzden şarkı upload etmiyorum. Konuşarak anlatabileceğim gibi bişey değil.

Perşembe, Nisan 17, 2008

City Star Nights By Converse #10

Dün gece Bant dergisinin organizasyonunda Babylon sahnesinde %100 yerli 123 ve Oslo'dan ziyaretçiler Shining vardı.

123

Sahnede yeni grup var ama yüzler tanıdığımız yüzler. DANdadaDAN üyeleri Berke Can Özcan, Feryin Kaya ve Burak Irmak'ın proje grubu durumundaki yeni grubu 123(kimine göre yüzyirmiüç, kimine göre birikiüç bu arada grubun adı. Grup üyeleri bile grup adında ayrılıyorlar). Aslında eski işlerine devam ediyorlar da diyebiliriz. Elektronik altyapılarla destekli ambiyans müziği yapıyorlar. DANdadaDAN'ın çoğu zaman hakim olduğu sertlikten oldukça uzak, hatta Feryin'in deyimiyle sakin sakin takıldıkları bir müzik yapıyorlar. Özellikle Berke'nin çok sevdiği kuzey müziğine yaklaşım var. Eh zaten bu da Oslo gecesiydi. Vokalleri de Berke yapıyor. Bilgisayarları sahnede görmek o kadar da hoşuma gitmiyor ama yapılan iş gayet iyi. Sahnede herşey çok güzel yani. Ama yine de biraz içim buruldu.

123 Myspace

Shining

Evet Shining'den oldukça bihaberdim konser öncesi. Bant'a güvenim tamdı ve sahnede 123 ilk kez vardı. Neden Shining yeni keşfetmek için uygun bir grup olmasın ki... diye düşünüyordum en başlarda. Elektronik klarnet ve saksafon biraz biraz ümitlendirdi de. Tanıtımlarında "Metal-Progressive-Jazz" olduğu için işin Jazz tarafına ne kadar fazla girerlerse o kadar mutlu olacaktım ama yapmadılar. Sert bir grup çıktı karşımıza. Aslında tişörtünde "motörhead" yazan bir gitaristleri vardı ve bu sonucun ilk emaresiydi. 123'ün uyuşturan sakinliğinin arkasından pek fazla dayanmak mümkün olmadı benim açımdan. Aslında kafanın daha dinç olduğu zamanlar için en azından saksafonun hatrına sonuna kadar dinlenebilirdi ama dün gece için dayanılmazlardı. Bir ara sadece gürültü kirliliği yaptıklarını düşünüp kafamı tuta tuta çıktım.

Shining Myspace

Çarşamba, Nisan 09, 2008

James - Hey Ma

Aslında bunu pek sık yapmıyorum ama konu James olunca biraz işler değişiyor sanırım. Buyurun indirin dinleyin albümü.
James - Hey Ma (full album)

Perşembe, Nisan 03, 2008

Sakin - Hayat

Son zamanlarda hiçbir albümü bu kadar çok beklememiştim sanırım. Tamam çok heyecanla beklediğim başka albümler de var, örneğin şimdi bu yazıyı hazırlerken Spiritualized'ın yeni albümü Songs in A&E'i ilk defa dinliyorum. The Verve ve James albümleri de heyecanlandırıyor beni şu anda. Ama ilk kez albüm çıkaracak bir grubu beklemenin heyecanı bir başka. Sakin bunu yaşattı bu albümle. "Hayat" 7 Mart'tan beri de dinlenebilir halde.

Albüm isminden başlayalım hemen. 11 şarkının 7 tanesinin içinde "Hayat" kelimesi geçerken başka bir isme zaten gerek yoktu muhtemelen. Sahnede çaldıkları pek çok şarkıyı albümde göremedik ama. Aslında bu da bir nevi umut veriyor. 2. Albüm için materyalin çoğu hazır durumda. Yine de "Küçük Prens"i biraz daha bekleyecek olmak can sıkıcı.

Sakin'in müziğinde vokal ve davul baş öğelerdi. Bağıran cayır cayır gitarlar duymak zaten hiç mümkün olmadı. Naif müzik. Demo kayıtlarını dinledik aylarca. Onlarda solist Onur'un vokali biraz daha buğulu ve açıkçası daha ingiliz tarzı, heceleri biraz yuvarlayan bir tarzdı. Ama albüm kayıtlarında çok net, açık bir vokal var. Aslında Sakin'i sahnelerinden bilenler için biraz beklenmedik bir durum oldu. Davul kayıtlarıysa özellikle dikkat çekecek kadar iyi. Sonuç olarak beklediğimden biraz farklı ama beklediğimiz kadar iyi bir albüm diyebilirim.

Çokça duyulan/okunan bir durum Mor ve Ötesi benzerlikleri. Evet gerçekten de hatırlamamak mümkün değil. Özellikle MVÖ'nin "Bırak Zaman Aksın" albümü zamanlarını bana da hatırlatıyor. Ama bu durumla ilgili Onur'un geçen gün Yüxexes'te çok güzel bir açıklaması oldu. "İnsanların sahip oldukları referans noktaları bu benzetmeyi getiriyor" gibisinden birşeyler söyledi. Gerçekten de kişi Mor ve Ötesi dinliyorsa, diğer bir takım gruplara yabancıysa tabii ki bildiği şeye benzetecektir. Yine Onur'un söylediği isimler olan Mogwai, King of Convenience, Sigur Ros, Radiohead gibi isimleri düşününce ve referans noktası olarak bunları seçtiğimiz zaman bu kez de bu isimlere benzetmek mümkün olur. Bu tamamen kişilerin müzik birikimiyle ilgili bir durum. Açıkçası kişisel düşüncem James albümlerine yegane benzetebileceğim albümdür Hayat. Aynı anda neşeyi ve hüzünü yaratabilmesini, vokal&davul ilişkisi ve netliğini de kaynak olarak gösterebilirim.

Grubun henüz kurulma aşamasında elektronik altyapılı deneysel çalışmalar yapmış olsalar da önemli olanın "şarkı" yapmak olduğunun farkında Sakin.

Çarşamba, Nisan 02, 2008

Reklam müzikleri

Bikaç gündür kulağıma takılıyordu Arçelik reklamı televizyonda. Sonra Fayrouz reklamını duydum. Şöyle çok sevdiklerimi sayıvereyim dedim öylesine. Sıkıntıdan...

Arçelik reklamında çelikin aptal sesinin arkasında Lost Highway soundtrackinden
David Bowie - I'm Deranged

Fayrouz malt içeceğinin reklamında Cortney Tidwell - Eyes Are At The Billions

Baya eskiden opel reklamlarında çalardı. Zaten herkes biliyor.
The Verve - Bitter Sweet Symphony

2003 civarlarında Philips reklamlarında kullanılıyordu. Gomez - Getting Better. Beatles coverıymış.

Bişey daha vardı. Şimdi hatırlayamadım.