DANdadaDAN muhabiri gibi oldum sanki. dün gece yüxexes programında DANdadaDAN ve Güven Erkin Erkal'ın misafiriydik. myspaceten programa izleyici götüreceklerini öğrendim ve hemen mail attım. malesef DANdadaDAN'a da izleyici getirebilecekleri çok geç haber verildiği için yalnızca 4 şanslı izleyici vardı programda. ama ben gayet memnunum. herşey için çok teşekkür ederim. tek sorun ne konuştuklarını duyamamaktı. ama napalım tekrarını izlerim artık.
durmadım sürekli fotoğraf çektim. ama çoğu berbat çıkmış. olsun napalım bu kadar becerebiliyorum.
Perşembe, Aralık 28, 2006
garaj'a park
hmmm garaj'a "canınızı sıkmak istemem"'in linki eklenmiş. ben de uzun süredir orada "orta radyokafa" nickiyle saklanıyordum. ekleyen arkadaşa teşekkür ederim. blogun dışarıdan nasıl göründüğünü merak ediyordum. fakat anladım ki birgün "canınızı sıkmak istemem" fikrinin mantığı ve önemiyle ilgili birşeyler yazmam gerekiyor. keşke herkes "otostopçunun galaksi rehberi"ni okumuş olsa. neyse bakalım yaparız bişeyler. bugün neden ziyaretçi sayısı arttı acaba diye düşünüyordum ben de. bi halt mı yedim acaba yine diyordum kendi kendime. garaj ahalisi hoşgelmiş. -de sıkılıp gideceklerdir muhtemelen. onların da canını sıkmak istemediğimi söylemek isterim. (takıldım, yorumlarımın nesi acayip ki?)
Pazartesi, Aralık 25, 2006
gevende

Pazar, Aralık 24, 2006
and the mustang goes to... RUJ
nokia supersound 2006'nın birincisi indigo'da yapılan final partisi sonunda belirlendi ve yarışmanın galibi "olamaz" isimli şarkılarıyla ankara'dan katılan RUJ grubu oldu.http://www.nokiasupersound.com/adresinden "olamaz"la beraber finalist diğer 9 şarkıyı da dinleyebilirsiniz.
ses kalitesi hiç iyi olmasa da en azından ruj'un sahnede nasıl durduğunu göstermek amaçlı çektiğim videoyu buyurun izleyin. ama kabul ediyorum berbat bir ses var. ne grup ne de şarkı hiç hoşuma gitmedi ayrıca.
benim için kazanan neon'dur.
ses kalitesi hiç iyi olmasa da en azından ruj'un sahnede nasıl durduğunu göstermek amaçlı çektiğim videoyu buyurun izleyin. ama kabul ediyorum berbat bir ses var. ne grup ne de şarkı hiç hoşuma gitmedi ayrıca.
benim için kazanan neon'dur.
Cumartesi, Aralık 23, 2006
kırık çizgi
kırık çizgi myspace
Perşembe, Aralık 21, 2006
İşte Genç DANdadaDAN Röportajı
İşte Genç sitesi DANdadaDAN röportajı
röportajımız yayınlanmış. nóiway'in ellerine sağlık. ayrıca dandadadan prodüktörü Burak Güngörmüş'e da ilgisinden dolayı çok teşekkürler. (nóiway'i resimlerden kestiğim için kendimle gurur duymuyorum)
Cumartesi, Aralık 16, 2006
2006 kısa kısa
2006'da dinlediğim albümler için birer cümle ve bence önemli şarkıların mp3leriyle yılı bitirmek istedim. buyurun:
blackbud - from the sky: Benim için yılın en büyük kazancı blackbud. bence yılın en iyi albümü "from the sky" demek için pek zorlanmıyorum. blackbud - barefoot dancing
thom yorke - the eraser: elektrothom senenin en iyi albümlerinden birini yaptı. normal bir durum ama normal olmayan bir albüm. thom yorke - atoms for peace
brainstorm - four shores: litvanyalılara tekrar teşekkürler. biraz daha sert ama hala tatlı bir albüm. brainstorm - thunder without rain
gomez - how we operate: şşhhh gomez albümünü kimse duymasın.
the veils - nux vomica: o kadar iyi ki daha iyisini yapacakları garanti.
dirty pretty things - waterloo to anywhere: eldeki tek şekerin yere düşüp pislenmesi. kıyamazsın üfleyip ağzına atarsın. ara sıra olur öyle. dirty pretty things - bang bang you're dead
dandadadan - sen bana birini android: türkiye'nin en iyi grubu bence. albümü mutlaka edinin.
the killers - sam's town: amerikan briti. çok eğlenceli. the killers - when you were young
boy kill boy - civilian: en iyi yeni gruplardan. çok daha iyi olacaklar. dikkate devam. boy kill boy - civil sin
primal scream – riot city blues: onlar hep "var". primal scream - dolls (sweet rock and roll)
arctic monkeys - whatever people say i am, that's what i'm not: mercury prize onların oldu. daha ne denebilir ki? arctic monkeys - scummy
richard ashcroft - keys to the world: deli richard artık iyice kendi halinde ve her hali güzel. richard ashcroft - break the night with colour
jarvis cocker - jarvis: sivri dili yine sivri. daha uzun yazıcam sonra. jarvis cocker - i will kill again
belle & sebastian - the life pursuit: tatlı şirinler. tertemiz müzik. belle & sebastian - funny little frog
beck - the information: beck bildiğimiz gibi.
the longcut - a call and response: harika tempolu. yepyeni ve çok iyi. takibe devam. the longcut - transition
graham coxon - love travels at illegal speeds: gitar üstadını dinlemek çok eğlenceli. graham coxon - i can't look at your skin
gevende - ev: eskişehir'in medar-i iftiharları. yazıcam sonra.
pinhani - inandigin masallar: eski bir takım şeyleri hatırlatıyor.
mew - and the glass handed kites: yine güzel. mew - the zookeeper's boy
the futureheads - news & tributes: blur geliyor aklıma. the futureheads - skip to the end
euros childs - chops: gorky's zygotic mynci solistinden sakin, bol piyanolu bir albüm.euros child - dawnsio dros y mor
forward russia - give me a wall: tempolu ingilizler. çok yeniler. çok daha iyi albümle gelecekler. forward russia - nineteen
badly drawn boy - born in the u.k.: damon gough da yine bildiğimiz gibi. badly drawn boy - nothings going to change your mind
get cape wear cape fly - chronicles of a bohemian teenager: get cape wear cape fly - i spy
the long blondes - someone to drive you home: rough trade'in yeni bombası. mutlaka dinleyin. the long blondes - weekend without makeup
the raconteurs - broken boy soldiers: the raconteurs - broken boy soldiers
ed harcourt - the beautiful lie: çok tanınmıyor ama dinleyen bırakamıyor da. jeff buckley benzetmesi çok fazla yapılıyor. the beautiful lie iyi bir albüm. ed harcourt - visit from the dead dog
james dean bradfield - the great western: manics de sevmem pek. eh işte.james dean bradfield - that's no way to tell a lie
razorlight - razorlight: yılın en iyi indie albümlerinden. çok daha iyisi gelecektir ileride. razorlight - in the morning
keane - under the iron sea: pek sevdiğimi söyleyemem. keane - crystal ball
albert hammond jr - yours to keep: the strokes soundunda. dinlenilesi. albert hammond jr - scared
easystar all stars - radiodread: arşivlik. easystar all stars - paranoid android
placebo - meds: placebo'nun sonu. placebo - broken promise
morrissey - ringleader of the tormentors: marr'sız morrissey'i napayım ki. hep aynı hep aynı. morrissey - life is a pigsty
muse - black holes and revelations: ne yaptın be muse? "bliss" soundundan iğreniyorum. muse - knights of cydonia
Cuma, Aralık 15, 2006
4 kurşun tam kafamıza: DANdadaDAN
uzun uzun yazmaya kalksam bitiremeyeceğimden korkuyorum. dandadadan ilk albümü "sen bana birini android"i fono müzik etiketiyle yayımladı. duymayan bilmeyen kalmamıştır artık. zaten pek çok yerde röportajları var. o yüzden (kendilerinin de sıkıldığı üzere) aynı şeylerden (dandadadan'ın isim oluşumu, kuruluş hikayeleri gibi) bahsetmenin anlamı yok. roll ve rolling stone tr.'nin aralık ayı sayılarının -sevdiğim arkadaşımın tespiti olarak, 38. sayfalarını açtığınız zaman zaten bu bilgilere ulaşabilirsiniz. benim söylemek istediğim başka şeyler var;
iki hafta kadar önce işte genç internet sitesi için yapacağı röportaj için beni de davet eden arkadaşım (kişiye özel not: isim vermem doğru olur mu bilemedim. okursan kusuruma bakmazsın eminim) sayesinde grup üyeleriyle tanışma fırsatım oldu. kendi aralarında son derece eğlenceli insanlar. özellikle yaptıkları kelime oyunlarını duyunca dandadadan, tamburada, naapjazz, randıman kakara gibi isimler bulmalarını normal karşılıyorsunuz. dandadadan şarkı sözlerinin de üzerinde çok fazla durulması ve duyduğumuz lafını esirgemeyen, gerekirse küfür eden dandan hallerinden daha fazlasını içerdiğini anlamak zor olmuyor. söyledikleri şey şu; "biz sürekli çalmak istiyoruz". 15 aralık jazz cafe programları öncesinde (tek başıma gitmiştim. beni hiç yalnız bırakmadıkları için teşekkürler) yine muhabbetlerine ortak olma fırsatı buldum. sürekli olarak çıkardıkları seslere yeni birşeyler katmaktan bahsetmeleri samimiyetlerini de gösteriyor. kadıköy'deki karargahları yada onların dediği gibi "atölye"de şimdiden 2. albüm için 7-8 yeni şarkıyı hazırladıklarını söylüyorlar. programlarında belli bir playlist hazırlamadan geliyorlar ve ortamın durumuna, kendi hallerine uygun anlık şarkı seçimleriyle devam ediyorlar. bu anlık seçimler esnasında albüm dışı şarkılar da dinliyoruz. bunlar şimdilik; "neden saçların beyazlamış arkadaş" ve "sude" coverları, tamburada zamanlarından "mavi", yeni şarkılar "patron", "niye", "boka basma", Bülent Ersoy'a ithafen besteledikleri "bülent".
kesinlikle mükemmel bir canlı performans grubu. şu an için belli olan programları: 31 aralık peyote
3 ocak studio live
13 ocak peyote
16 ocak babylon
DANdadaDAN last.fm grubu ve DANdadaDAN myspace sayfalarından da takip edilebilirler.
son olarak biraz yaramazlık yapmak istiyorum. managerleri "patron" Burak Güngörmüş'e ithafen besteledikleri yeni şarkıları "patron"un 15 aralık jazz cafe programındaki canlı performans videosunu birazcık da Burak beyin "yayınla gitsin" lafından cesaret alarak sunuyorum. buyurun. (NOT: röportaj işte genç'te yayımlandığı zaman linki vericem. slidedaki tüm fotoğrafları da kendim çektim. kullanmak serbest)
Uploaded by serdarcharliebrown
Çarşamba, Aralık 13, 2006
bernard butler albümü geliyoooor:))

1999'dan beri beklediğim haberin ilk sinyali bugün geldi. bernard butler'ın yeni şarkısı "I Just Wanted To See You So Bad" gün itibariyle myspaceinde. muhtemelen yeni albümün habercisi bu. daha ne isteyebilirim ki?
ayrıca butler'ın myspaceinde muhtemelen(henüz tam olarak öğrenemedim) prodüktörlüğünü yaptığı the cranberries gitaristi Noel Hogan'ın yeni grubu "mono band"'den de birkaç ses dinleyebilirsiniz.
Pazartesi, Aralık 11, 2006
the veils

grubun söz yazarı-vokalisti-gitaristi finn andrews ingiltere yoluna düşüp elinde kapı gibi "more heat than light" şarkısı ile de rough trade records (the smiths, james, jarvis cocker, the strokes, bernard butler, the libertines ve belle & sebastian'in plak şirketi, hazır ol'a geçin) kapısından girince 2002 ve 2003 çıkışlı iki EP sonrasında bernard butler duruma el koyuyor ve 3 EP sonrasında ilk albümleri "The Runaway Found" yayınlanıyor.
patlamalar içermeyen, piano düzenlemeleriyle süslenmiş müzikleri, finn andrews'ın yer yer cırtlak (billy corganvari), yer yer yumuşacık (fran healyvari) sesiyle beraber starsailor, travis, elbow sularında geziniyor. "The Runaway Found" baştan sona herhangi bir anında rahatsızlık hissedilmeden dinlenilecek bir albüm. özellikle pek sık rastlanılmayan güzellikte 5 şarkı "Lavinia", "More Heat Than Light", "The Tide That Left and Never Came Back", "The Leavers Dance", "Talk Down the Girl" arka arkaya gelmeye başladığında the veils'in fon müziğiniz olması ihtimalini bir kenara bırakmanız gerektiğini anlıyorsunuz. zira farklı bir şeye daha konsantre olmak gerçekten oldukça zor. "Lavinia" vakti zamanında oldukça tanınsa da "The Leavers Dance"in büyüsü bir başka bence.
tabi macera devam ediyor. eylül 2006 çıkışlı "Nux Vomica" listelerde senenin en iyi albümleri arasında hep yer buluyor. albümün isim şarkısı ve "not yet"te fazlasıyla farkedilmek üzere sanki biraz da nick cave and the bad seeds havası da katılmış gibi the veils sounduna. canlı performanslarının da harika olduğunu sağda solda okudukça insanın canı fazlasıyla çekiyor tabi. elden ümit etmekten başka birşey gelmiyor şu an için ne yazık ki.
Finn Andrews - vokal/gitar
Sophia Burn - bas
Liam Gerrard - piano/org
Henning Dietz - davul
Dan Raishbrook - gitar
henüz yeni bir grup olduklarından dolayı işi baştan sıkı tutmak gerektiği düşünülür umarım. şarkılarını rahatlıkla bulmak mümkün ki "nux vomica" albümü türkiye'de yayınlandı bile. 2 tane şarkı vereyim diye düşünüyordum ama o kadar fazla sayıda güzel şarkıları var ki ayırmayı başaramadığım için the veils linkine boğucam yazıyı. inanın bana hiçbirini rastgele seçmedim. son uyarım; benden nefret bile ediyor olsanız boşverin beni, the veils'i bi dinleyin olur mu? bırakmak mümkün değil. buyurun.
the veils - lavinia
the veils - more heat than light
the veils - the leavers dance
the veils - nux vomica
the veils - not yet
the veils myspace
Pazartesi, Aralık 04, 2006
22 ocak nokta atışı

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)